“Siber zorbalığa karşı çocuklarla açık iletişim kurun”

Nirengi Derneği
Facebook Twitter

Nirengi Derneği, Covid-19 salgını nedeniyle çocuk ve gençlerin internette geçirdiği sürenin artması nedeniyle maruz kalınan siber zorbalık vakalarında artış olabileceğini belirtti.

Sabancı Vakfı’ndan hibe desteği alan Nirengi Derneği, yaygın olan inancın tersine zorbalığın doğal bir süreç olmadığı ve çocukla iş birliği içinde mutlaka müdahale edilmesi gerektiği konusunda uyardı.

Covid-19 özelinde veriye dayalı henüz yayınlanan resmi bir araştırmanın bulunmadığını belirten Nirengi Derneği Proje Koordinatörü İdil Türkmen – Ayaydınlı, “Ancak çocukların sanal ortamda geçirdikleri vaktin artmasına bağlı olarak siber zorbalık riskinin de arttığını öngörebiliriz. Dünya genelinde yapılan araştırmalar siber zorbalığın daha çok 12-18 yaş aralığında gerçekleştiğini gösteriyor” dedi.

Çocukla işbirliği içinde olun

Çocukların, yaşadıkları zorbalık vakalarını açık iletişime sahip ebeveynler ile daha kolay paylaştıklarını vurgulayan Türkmen – Ayaydınlı, “Zorbalığın gençliğin doğal bir süreci olduğu ve kendi halinde sönüp gidebileceği inancının yaygın olduğunu görüyoruz. Tam aksine zorbalık doğal bir süreç değildir ve çocuğun gelişimini ciddi şekilde etkileyebilir. Bu nedenle, zorbalığı görmezden gelmemek, çocukla iş birliği içinde müdahale etmek gerekiyor” dedi.

Siber zorbalığa karşı anne babalar neler yapmalı?

Nirengi Derneği şu önerilerde bulundu:

“Çocuk ve ergenlerin sanal zorbalığa maruz kalmamaları için; öncelikle ebeveyn ve bakım verenlerin bu sorunla karşılaşmadan önce çocukla konuşması, zorbalığa maruz kaldığında ise etrafında bununla ilgili destek alabileceği yetişkinler olduğunu hissetmesi gibi koruyucu ve önleyici yaklaşımlar büyük önem taşıyor. Zorbalık vakası yaşandığında ise çocukların;

• Sosyal medya hesap şifrelerinin kimseyle paylaşılmaması,
• Zorbalık yapan kişinin engellenmesi,
• Zorbalığa karşılık verilmemesi,
• Durumu güvendiği bir yetişkine söylemesi,
• Olan her şeyin kanıt olması açısından kaydedilmesi ve saklanması,
• Sosyal medya sitelerinin topluluk kurallarının işletilerek şikâyet edilmesi,
• Acımasız içeriklerin kabul edilmemesi,
• Rahatsız olunan hiçbir şeyin paylaşılmaması konularında anne babaları tarafından uyarılmaları önem taşıyor.”