Eğitim İzleme Raporu: Öğrenciler ve Eğitime Erişim

Eğitim Reformu Girişimi (ERG) Kasım 2019 Türkçe
Facebook Twitter

Eğitim Reformu Girişimi (ERG)

Eğitim Reformu Girişimi’nin (ERG) yıl içerisinde farklı zamanlarda 5 dosya halinde yayımlayacağı Eğitim İzleme Raporu 2019’un üçüncü dosyası “Öğrenciler ve Eğitime Erişim” yayınlandı.

Rapor, eğitimin içeriği ile ilgili gelişmeler, ortaöğretim tasarımı, toplumsal cinsiyet eşitliğiyle ölçme ve değerlendirme alanlarına odaklanıyor.

Bir panelle kamuoyu ile paylaşılan raporun sunumunu, ERG Eğitim Gözlemevi Koordinatörü Burcu Meltem Arık ve ERG Araştırmacısı Fidan Gözde Ertekin gerçekleştirirken, Hümanist Büro’dan avukat Seda Akço Bilen ve SEÇBİR’den Melisa Soran konuşmacı olarak yer aldı.

Eğitim İzleme Raporu: Öğrenciler ve Eğitime Erişim - Çocuk Odaklı Habercilik Kütüphanesi

Geçen yıl 2023 Eğitim Vizyonu’nun yayımlandığını anımsatan Arık, şöyle konuştu:

“Ortaöğretimde eğitimden kopuşun olduğu dönem”

“Erişilebilirlik, ayrımcılık olmaksızın herkes için eğitim olmasına işaret eder. Eğitim hakkı, eğitimin zorunlu ve ücretsiz olmasının yanında, nitelikli ve kapsayıcı olmasını da içerir.

“Ortaöğretimde eğitimden kopuşun olduğu bir dönem. Bunun engellenmesine yönelik de iyileştirilmiş, kapasitesi artırılmış pansiyon hizmetlerin ve bazı uygulamaların ortaya konulması öngörülüyor.”

Arık oğlanların ve kızların eğitimden erken ayrılma nedenleri arasında farklar olduğunu vurguladı ve şöyle devam etti:

“Kızlar aile ile ilgili nedenlerle okuldan ayrılırken oğlanlar için bu neden daha çok çalışma. 15-17 yaş çocuk istihdam oranı oğlanlarda daha fazla, kızlar ise bakım ve hane içi emek faaliyetlerine oğlanlardan daha fazla katılıyor. Çocuk işçiliği, çocuğun çocukluğunu yaşamasına engel olan; fiziksel, bilişsel ve ruhsal olarak sağlıklı gelişimini zedeleyen her aktiviteyi içerir.”

Raporun sunumunu gerçekleştiren Ertekin ise veriler eşliğinde şu bilgileri paylaştı:

“12 yıl zorunlu eğitimde net okullulaşma oranı yüzde 90. Okul öncesi kademesinde eğitime erişimde son 3 yılda 5 yaş için net okullulaşmaya baktığımızda çok ciddi artış olduğu görülüyor. Ancak okul öncesi eğitimin parasız ve zorunlu olmadığı düşünüldüğünde okul dışında kalanların kimler olduğu üzerine düşünmek gerekiyor. İlkokul çağındaki çocukların ise %1,7 si eğitim dışında. Bölgeler ayrımında net okulluşma oranına baktığımızda, ülke genelinde 0,6 yüzde puan olan farkın Güneydoğu Anadolu’da 3,7 yüzde puan olduğunu görüyoruz.”

“Engelliler ve mülteciler kolay vazgeçilen grup”

Rapor sunumunun ardından gerçekleşen panelde konuşan Melisa Soran, erişimin yanı sıra kapsayıcı eğitimin önemine değindi. Soran, “Kapsayıcı eğitim, ayrımcılığı azaltmayı, öğrenmeyi artırmayı sağlar. Engelliler ve mülteciler hangi haklar olursa olsun çok kolay vazgeçtiğimiz grup. Eğitim sistemine tanı ile gelen özel gereksinimli çocuklar için tanı hakkını almayı sağlamıyor, etiket oluyor. Suriyeli olmak da engelli olmak gibi bir etiket okullarda. Roman öğrenci vardı, engelli öğrenci vardı, şimdi de Suriyeli öğrenci var, çok sık duyduğumuz bir söylem.” diye konuştu.

Soran’ın ardından konuşan Seda Akço Bilen, okullulaşmanın dışında kalan çocuklar oransal olarak az görülse de çocuk nüfusu göz önüne alındığında bu oranın hiç de az olmadığını vurgulayarak, “Eğitime erişimin okullulaşma üzerinden tartışılmasını eksik buluyorum. Okullulaşmak demek eğitime erişmek demek mi?” diye sordu.