Okuma Kültürü Derneği‘nin Türkiye Yayıncılar Birliği‘yle yürüttüğü ortak çalışma kapsamında, çocukları yaz tatilinde kitap okumaya teşvik etmek amacıyla “Çocuklardan Büyüklere Mektup” paylaşıldı.
Dernek tarafından çocuklar adına kaleme alınan ve “birlikte okuma”ya dair çağrı yapan mektup, çocukları kitaplarla buluşturmayı, kitap okumayı sosyal bir etkinlik haline getirmeyi, çocukların okuma ve anlama becerilerini büyükleriyle birlikte öğrenerek ve eğlenerek geliştirmelerini amaçlıyor.
Mektupta büyüklere öneriler de sıralanıyor.
Mektup özetle şöyle:
“Sonunda yaz tatili başladı. Çok mutluyuz. Kendimize ait zamanımız olacak. Daha çok oyun oynayacağız, daha çok uyuyacağız ve sizinle daha çok zaman geçireceğiz. Tatilin en güzel yanı da sizlerle “birlikte” olabilmek.
Biliyoruz, siz de boş durmuyorsunuz. Bizim için çeşit çeşit tatil planları yapıyor, hayaller kuruyorsunuz. Bu planların içinde tabii ki, “bol bol kitap okumak” da var.
Ama “Kitap oku!” dediğinizde, hepimiz hemen okumaya başlamıyoruz değil mi?
Biri size “Şöyle yap!” dediğinde, siz hemen onu yapıyor musunuz?
“Hepimiz aynı değiliz”
Bazılarımız, sizin hatırlatmanız gerekmeden okuma planlarını yaptılar bile. Okumayı çok ama çok seven, okuma alışkanlığı olan arkadaşlarımız var. Ne güzel…
Hepimiz aynı değiliz ama. Aramızda okumayı sevmeyenler de olabilir. Kitap okumayı ödev gibi görenler, ne kadar eğlenceli bir şey olduğunu bilmeyenler olabilir. Okuma güçlüğü çektiği, okuduğunu anlamadığı, ilgisini çeken ya da kendisi için “doğru” kitabı henüz bulamadığı için okumayı pek sevmediğini düşünenler de olabilir.
Bize zaman ayırıp, bizimle konuşup, okuma hikâyemizi dinlemeniz, bizi yakından tanımanız ilk adım olabilir. Küçük bir adımla, büyük farklar yaratılabilir belki.
Kitaplar televizyonla, tabletle, telefonla, internetle, video oyunlarıyla yarışması gereken bir boş zaman etkinliği olmasın. Yemek yemek, uyumak, oyun oynamak gibi, hayatımızın bir parçası olsun. Birlikte okuyalım, hayatımızda yepyeni sayfalar açalım.”
Mektupta büyüklere şu tavsiyeler sunuluyor:
“Kitap değiş tokuşu yapsak”
“Şöyle yapsak ne dersiniz?
1. Önce, kitaplarla buluşsak…
- Evin her yerinde (mutfakta, tuvalette, oturma odasında, her yerde) kitaplar olsa. Bazen beş dakika, bazen saatlerce okusak,
- Beraber kitapçılara gitsek, kitapları birlikte incelesek, kurcalasak, sonra beğendiklerimizi nasıl edinebileceğimizi konuşsak,
- Evimize en yakın halk kütüphanesine üye olsak (Evet, her mahallede kütüphane yok ama Türkiye’de 1157 halk kütüphanesi var),
- Belki okul kütüphanemiz de yaz tatilinde bize ödünç kitap verebilir, bunu okulumuzdan öğrensek,
- Arkadaşlarımızla kitap değiş-tokuşu yapsak.
2. Kitap seçimini birlikte yapsak…
- Birlikte okuyacağımız için, sizin de bizim de ilgimizi çeken kitapları bulsak,
- Okuduğumuz kitapları çeşitlendirsek: Hikâyeler, bilim kurgu kitaplar, tarih kitapları, yemek kitapları, sporla ilgili kitaplar, çizgi romanlar, resimli kitaplar, dergiler ve daha neler neler.
“Okurken eğlensek”
3. Kitap okumayı sosyal bir etkinlik haline getirsek…
- Birlikte okusak, okurken çok eğlensek,
- Evden çıkarken, çantamıza mutlaka bir kitap atsak. Beklerken, bir yere giderken ara sıra sayfalarını karıştırsak,
- Bilmediğimiz kelimeleri, olayları, duyguları birlikte araştırıp öğrensek,
- Kitaplarda okuduklarımızı, hayatımıza taşısak. Mesela, akşam yemeğinde, yolculukta, uyumadan önce okuduklarımızla ilgili sohbet etsek,
- Uzayla ilgili okuyorsak, bir gece, yıldızları izleyebileceğimiz bir yere gitsek. Yiyeceklerle ilgili okuyorsak, kolay tarifler bulup birlikte yemek yapsak. Kitapla ilgili müzeler, sergiler varsa, oralara gitsek, maketler yapsak, küçük (ve tehlikesiz) deneyler yapsak güzel olmaz mı? (Tamam, planlamayı siz yapabilirsiniz.)
- Okurken, aklımıza gelen şiirleri bulup okusak, şarkıları bulup dinlesek, hatta bağıra çağıra söylesek (dans ederek de olabilir),kitaptaki olayları canlandırsak.
4. Okuma ve anlatma becerimizi eğlenerek geliştirsek…
- Kelime oyunları oynasak, sorular sorsak,
- Kitaplardaki olayları (sessiz sinema oyunu gibi) anlatsak ve birbirimizin bulmasını istesek.”