Karantina koşulları nedeniyle çocuklar için uzaktan eğitim devam ederken, çocuklar için birçok etkinlik de dijitale taşındı. Karantina günleri çocuk kitaplarına ilgiyi ne yönde etkiledi? Daha mı çok çocuk kitabı alındı? Evde kalan çocuklar mı yoksa çocuklar için daha fazla içeriğe ihtiyaç duyan yetişkinler mi bu ilgiyi yükseltti?
Bu dönemde sosyal medya ve ekranlardan çocuk ve masal kitapları okuyanlar da arttı. Çocuk kitapları basan yayınevleri temsilcileri, bu girişimlerin çocukların yaratıcı ilişkiler kurması adına önemli olduğunu belirtse de kitplara “anonim eser” muamelesi yapıldığının unutulmaması gerektiğini söylüyor.
Çınar Yayınları Yayın Yönetmeni, Yazar Burcu Aktaş, Yapı Kredi Yayınları Satış ve Pazarlama Müdürü Özgür Akın, Can Çocuk Genel Yayın Yönetmeni Yardımcısı, Editör Mehmet Erkurt ve Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları Çocuk Kitapları Editörü Ahu Ayan bu sorulara yanıt verdi.
Akın: “Ekrandan çocuk kitabı okunurken telif hakları unutuldu”
“Çocuk kitaplarına yönelik ilginin son dönemde arttığını söyleyebiliriz. Özellikle okul öncesi ve ilköğretim kitaplarına ve en çok da Harry Potter boyama kitaplarına… Hatta bu boyama kitaplarına olan ilginin sadece çocuklarla sınırlı olmadığını görüyoruz. Özellikle evde çok vakit geçirdiğimiz şu dönemde yetişkinlerin de bu kitaplara talebi oldukça yüksek.
“Pandemi döneminde eve kapanan çocuklar için ilk akla gelen etkinlik ekrandan kitap okumak. Bu da haliyle sosyal medyaya bir ilgi yarattı. Ancak bu yapılırken maalesef yazarların eserlerine anonim masal gözüyle bakıldı, telif hakları unutuldu.
“Hâlâ bu tür yayınların giderek arttığını görüyoruz. Elbette çocukların evde kaldığı bu dönemde kitapla yaratıcı ilişkiler kurmalarını teşvik etmek son derece önemli. Bir bu kadar önemli konu da çocuklarda ekran bağımlılığı yaratmadan bu dönemi en iyi şekilde, yaratıcı faaliyetlerle geçirmelerini sağlamak. Bunun yolu da ekrandan kitap okumak değil, anne ve babaları bu alanda destekleyici yayınlar yapmaktan geçiyor.
Özellikle bu amaçla düşünmek ve iyi içerikler üretmeye çalışmak, yayıncıların da faaliyetlerini benzer içeriklerle desteklemeleri gerekiyor. Ancak özel içeriklerle hazırlanmış yayınlarla ekrandan kontrolsüz bir şekilde yayılan çocuklara yönelik kitap okuma faaliyetlerinin olumsuz etkilerinin önüne geçmiş oluruz.”
Aktaş: Daha fazla çocuk kitabı inceleniyor ve sipariş veriliyor
“Karantina günlerinde çocuk kitaplarına online satış kanalında artış olduğunu söyleyebilirim. Çocuk kitapları, genelde, Türkiye’de, kitapçılarda sattığından daha çok okulların okuma listelerine girerek okuruna ulaşır. Bu okul ayağının yanı sıra makbul olan, kitapçılardan okura ulaşan sayının artmasıdır. Çünkü o zaman ödev verilen, zorunlu tutulan listeler dışında kendi seçimini yapan bir okurdan söz etmek mümkün olabilir.
“Salgın başladığından beri evde vakit geçiren çocuklar için aileleri alternatifler üretmeye çalışıyor. Bu sebeple gündelik akıştakinden daha fazla çocuk kitabı inceleniyor ve sipariş veriliyor. En azından kendi yayınevimiz için ben bunu rahatlıkla söyleyebilirim. Kitapların daha çok okura ulaşması elbette sevindirici. Evde kalınan şu günlerde okunan kitaplar umarım bir okuma alışkanlığa sebep olur ve kitap okumanın “boş zaman ve müsait zaman” işi olmaktan çıkması için vesile olur.”
Erkurt: Yetişkinlerin çocuk kitaplarına ilgisi arttı”
“Başlıca okur olan çocukların ilgisini bu bağlam özelinde doğrudan ölçemesek de, yetişkinlerin çocuk kitaplarına ilgisinin arttığını gözlemliyoruz. Öncelikle, hepimiz evlerdeyiz ve çocukların kısıtlanan mekân içindeki hayatlarını zenginleştirecek konulara, içeriklere, etkinliklere belki de her zamankinden çok ihtiyacımız var. Bunları bulmak, sağlamak ve hatta üretmek konusunda ebeveynlerin görece yalnız kaldığı, fiziksel sorumluluğu kimseyle bölüşemediği bir zamandayız. Edebiyat ve kitap, çocuğa sunabileceğimiz ve bizi ortak bir alanda buluşturabilecek en önemli ve erişilebilir olasılıklardan biri.
“Dolayısıyla, çocuklar için bir şeyler yapma isteği, özellikle sosyal medya hesapları üzerinden çocuklara kitap okumak isteyenler aracılığıyla gösterdi kendini. Ajanslar, çalıştıkları markalar için çoğunlukla çocuk kitaplarının sesli okunmasını temel alan projeler önerdiler. Karşılaştığımız sorun ise, bir kavram olarak kitaba olan uzaklığımızın fikri haklar konusuna yabancı oluşumuzu da kaçınılmaz kılmasıydı.
“Kitapların bütün metinler halinde sosyal medyada okunması, tam PDF’lerin sosyal medyada ya da eğitim programlarında paylaşılması, kitabın üretimine emek veren, başta yazar olmak üzere bütün aktörlerin diğer alanlara kıyasla çok daha kolay göz ardı edilebildiğini bir kez daha hatırlattı. Kitaba verdiğimiz o hep söylediğimiz önem, başka hiçbir üründe aklımıza dahi getirmeyeceğimiz bir bedelsizlik beklentisinin yarattığı horgörüyle ne yazık ki taban tabana zıttı. Bu durumun olumlu bir yanı ise, içinde bulunduğumuz bu sıradışı günlerde, bu konuları daha önce hiç yapamadığımız kadar kişiye anlatmanın bir fırsatını bulmamızdı.”
Ayan: “Etkinlikler çocuklar için çok kıymetli”
“Sosyal çevremizden uzakta olduğumuz, gündelik yaşantımızın tamamen değiştiği bu zor günlerden çocuklar ve aileleri de kaçınılmaz olarak etkilendi. Evde geçirilen zamanı nitelikli hale getirmek, zenginleştirmek ve bu olağanüstü koşullardan psikolojik olarak mümkün mertebe sıyrılabilmek büyük önem kazandı. Çocuğun gelişimine katkı sağlayan, hayal gücünü körükleyen, çocuğa umut veren kitaplar, bu çabaya büyük katkıda bulunuyor. Bu nedenle, çocuk kitaplarına ilginin bu süreçte daha da arttığını söyleyebiliriz.
“Çocuklar bu günlerde daha çok kitap okumanın yanında, kitaplara dair başka etkileşimlere de dahil oluyorlar. Özellikle sosyal medyadaki yazar-okur buluşmaları ve birlikte yapılan etkinliklere yönelik ilginin, evde kalma sürecinde arttığını gözlemliyoruz. Bazı yazarlarımız, yayımlanan kitaplarının dışında, sadece sosyal medyada çocuklarla paylaşmak üzere yeni hikâyeler yazdılar, oluşturdukları karakterleri canlandırdılar ve bu paylaşımlar çocuklarca çok beğenildi. Bu tür etkinliklerin, sosyal etkileşimi ev sakinleriyle sınırlı kalan çocuklar için çok kıymetli olduğunu düşünüyoruz.