İstanbul Barosu Çocuk Hakları Merkezi Özel Yayını çıktı

Ayşegül Özbek
Facebook Twitter

İstanbul Barosu Çocuk Hakları Merkezi 23 Nisan Özel Yayını basılı ve pdf olarak çıktı.

Çocuk Hakları Merkezi Başkan Yardımcısı Ayşenur Demirkale‘nin yayına hazırladığı dergide, çocuk hukukuna ilişkin konular değerlendiriliyor. Uzman ve hukukçuların görüşlerini yer aldığı özel sayıda ayrıca Çocuk hakları Merkezi’nin faaliyetleri de aktarılıyor.

Derginin Sunuş bölümünde de bu faaliyetler özetle şöyle aktarılıyor:

“Eğitim çalışmalarımızın yanında, panellerle alanda çalışan uzmanlar ve hukukçularla toplantılar gerçekleştirdik. Özellikle kamunun eksik/yanlış uygulamaları nedeniyle yaşanan çocuk hak ihlali davalarına, kararlarına müdahil olduk.

“Baroya yapılan başvurular, kamuoyuna yansıyan olaylar ve talep eden meslektaşlarımızın dosyalarına destek olduk. İstanbul Barosu adına müdahil olduğumuz davaları takip ettik.”

Yirmi uzmanın yazısının yer aldığı dergideki bazı başlıklar şöyle; Medya ve Çocuk, Çocuk Hakları Açısından Yeni Medya, Bir Çocuk Hakkı Olarak Ekonomik Sömürüden Korunmak, Aile Ortamından Yoksun Bırakılmış Çocuklar, Adli Görüşme Odaları, Çocuk istismarı Bağlamında Çocuk Evlilikleri, Mahpus Çocuğun Eğitim Hakkı.

“Yetersizlikler şiddet ve ayrımcılığa neden oluyor”

İletişim Psikolojisi Uzmanı Bilimseli Akarsu, “Medyada Çocuk İstismarı” başlıklı yazısında şu noktaya değiniyor:

“Son dönemde gençler arasında şiddetin arttığına, aşırı milliyetçiliğin kimi zaman vahim boyutlara ulaştığına, “mafya”nın artık olağan
bir “meslek” olarak görüldüğüne, cinsel şiddetin olağanlaştığına dair, resmi istatistikler ya da nicel araştırma verilerine ulaşılmaktadır. Ancak tüm bu olguların bir ya da birkaç dizi ile bağlantısını çizgisel olarak açıklamak olanaksızlaşmaktadır: Biraz da suçu TV karakterlerinin üzerine atmak işin kolaycılığıdır. Eğitim, sosyal kültürel, siyasal yetersizlikler var olan şiddet ve ayrımcılığa neden olmaktadır. Sorulması gereken bir diğer soru da alternatif sağlıklı metinler mevcut kültür endüstrisi koşullarında üretilebilir mi olmalıdır…”

İnsan Hakları Derneği Çocuk Hakları Komisyonundan Hatice Kapusuz ise “Çocuk Kitapları Çocuk istismarı ile mücadelede, çocuğun ihtiyacı mı yetişkinin kaygısı mı?” yazısında birçok yayınevinin pedagog, psikolog onaylı kitabının raflarda yerini aldığını, bu onayın da çoğu insanda, güven duygusu yarattığını söylüyor.

“Çocuk kitabını onaylayanın nasıl bir çocuk algısı var?”

“Oysa hiçbir meslek grubu çarpık çocuk algısını besleyen ideolojilerden azade değildir. Bu sebeple kitabı onaylayan meslek sahibinin nasıl bir çocuk algısına sahip olduğu önem kazanmaktadır. Bir pedagog veya psikolog, mevcut klişeleri yeniden üretebilir veya çocuğu güçlendirmek yerine korkutabilecek bir içeriği destekleyebilir. Bu sebeple bir süzgeçle yayına bakmak ve yayının klişeleri mi
üretiyor, prototipleri mi kullanıyor yoksa çocuğu güçlendirecek bir içerik mi sunuyor, incelemesini yapmak gerekir.”

Kapusuz iyi bir yayın ve materyal için şu kriterlerin rehber olabileceğini sıralıyor:

  • Çocuğun ihtiyaçlarından yola çıkılarak hazırlanmış olması,
  • Çocuğa ihtiyaç duyduğundan fazla bilgi ve detay sunmaması,
  • Çocuğun bedeni ile kurduğu ilişkiyi güçlendirmeli,
  • Çocuğu bedensel sınırları öğrenmesi konusunda desteklemeli,
  • Doğrudan cinsel istismar göndermesi/ pornografisi yapmaksızın çocuğu güçlendirecek içerik sunması,
  • Çizimlerde yer alan çocukların kendine güvenen bir ifadeye, beden duruşuna sahip olması,
  • Prototiplere ve klişelere girmeksizin konuyu ele alması,
  • Çocukları korkutacak içerik, anlatım, çizim kullanmaması,
  • Çocuğu gerektiğinde güvendiği birinden destek istemeye yönlendirmesi (anne veya baba değil)
  • Yetişkin ve çocuk için çalışma yönergeleri sunması.

*İstanbul Barosu Çocuk Hakları Merkezi 23 Nisan Özel Yayınının tamamına buradan ulaşabilirsiniz.