İki youtuber’ın Diyarbakır’da çocuklardan “Açım yardım eder misin” diyerek yardım istemesine ve gizli çektikleri videoyu yayınlamasına çocuk hakları alanında çalışan uzmanlardan tepki geldi.
Uzmanlar, çocuklara sorulmadan kayıt alınması ve görüntülerin paylaşılmasından, hediye olarak tablet verilmesine ve çocukların herhangi bir deneyin parçası olmasına kadar pek çok noktada çocuk hakları ihlali olduğunda hemfikir.
Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Didem Behice Öztop, söz konusu videoda gördüklerini “çocuk işçiliği, 18 yaş altı çocukların aile izni olmadan kaydedilmesi ve paylaşılması..” diye sıralıyor.
“Çocuklar özel bilgilerinin görülmesini gerçekten isterler miydi?”
“Çocuklar ve aileler fotoğraflarını sosyal medyada paylaşılacağından haberdar mıydı? Bu videoyu kimlerin görebileceğini, paylaşacağını, nasıl yorum yapacağını, olumlu veya olumsuz bu yorumların onu nasıl etkileyeceğini çocuklar bilemezler. Kimlerin kayıt edeceğini, hedef olarak seçeceğini de bilemezler, hayatı ile ilgili bazı özel bilgilerin görülmesini gerçekten isterler miydi? Yıllar sonra bu videonun karşılarına çıkmasını isteyecekler mi?
“Yani kendi hayatı ile ilgili bir kesitin ve mahremiyetlerinin yayınlanması ve bu kararın çocuğun elinden alınması bir hak ihlali. Ayrıca çocuk istismarı açısından bir risk. Onlara hediye veya istedikleri bir şeyi alacağını söyleyen kişi kandırabilir ve çocuklar pedoflik bireyler için dikkat çekici hale gelmiş olabilir. Bu da bir istismar riski taşımakta.
“Ayrıca çocukların öğrenmesi gereken şey iyilik ve iyi bir insan olmak bir değerdir. Yabancı birinin gelip bu iyiliği somut bir şekilde karşılaması iyiliği bir değer olmaktan çıkartıp bir hedef haline getirebilir, hatta bu, bir rüşvet ilişkisi gibi.”
“Çocuğun araçsallaştırılması”
Çocuk gelişimi ve eğitimcisi, çocuk hakları aktivisti Ezgi Koman ise çocukların herhangi bir “deneyin” parçası olmasını baştan sorunlu bulduğunu belirtiyor:
“Hele ki böyle adına kendilerinin “sosyal deney” dediği, ancak herhangi bir bilimsel ve etik kuralları, dayanağı olmayan, neyi amaçladığı belirsiz sadece şov niteliği taşıyan süreçlerde yer alması oldukça sorunlu… Çocuk hakları açısından hak ihlali, çocuğun istismarı ve araçsallaştrılması…
“Ebeveynleri suç duyurusunda bulunabilirler”
“Açıkçası bunu gerçekleştiren kişilerin niyetlerini bilmiyorum. Yaşam hakkı dahil bölgedeki çocuklar son derece ağır hak ihlallerine maruz kalırken neredeydiler onu da bilmiyorum. Ama yaptıklarının sonucu çok net olarak hak ihlali. Şöyle ki; çocukları gizli bir şekilde kayıt altına almak da suç, bu görüntüleri onların ve ebeveynlerinin izni olmadan yaygınlaştırmak da… TCK’da bunun bir karşılığı var. Aslında çocukların ebeveynleri bu kişiler hakkında suç duyurusunda bulunabilirler…
“Amaç neydi?”
“Burada çocukların özel hayatına saygı gösterilmemiş, çocuklar iki yetişkinin amacı, ideolojisi her ne ise onun nesnesi haline getirilmiştir. Yani istismar edilmişlerdir. Burada çekimleri yapan o kişiler gerçekten neyin peşindeler acaba? Çocukların “iyi çocuk” olduklarını göstermekle elde etmeye çalıştıkları durum nedir? Ya çocuklar bu şekilde davranmasalardı? Ne düşünecek ve ne düşündürteceklerdi? Başka çocuklara da yaptılar mı?
“Burada bir durum kayıt altına alınacaksa o da çocukların çalışmak zorunda bırakıldıklarıdır. Çocuklardan birinin söylediği gibi okul açılsa bile hem okula hem işe devam etmek zorunda olmasıdır. Uzaktan eğitim için çocukların tablete ihtiyaç duyuyor olmalarıdır.
“‘Sosyal deney’ denilen şov”
“Ancak bu ‘sosyal deney’ denilen şovla bütün bunlar görmezden geliniyor, ayrıca izleyicilerin de bu gerçeklikten uzaklaşıp çocukların ne kadar da iyi kalpli olduklarına odaklanmaları isteniyor. Bu iyi kalpli olup olmama meselesi de oldukça sorunlu.
“Kürt oldukları için sanki illa başka iyi bir özellikleri olması gerekiyor gibi bir algı yaratılıyor bu videolarla… ‘Bakın bu çocuk Kürt ama çok iyi kalpli’ der gibiler… Bu çocuklar yıllarca “terörist” olarak ilan edilebilmiş, öldürülebilmiş çocuklar… Çekimi yapanların derdi şov değil de buna bir yanıt vermekse eğer bu bir yanıt tam da Kürt çocuklarını terörist gören algıyı meşrulaştırıyor.”
Sosyal medya da kontrolsüz şekilde kullanılabilecek bu görüntülerin bir an evvel kaldırılması, kişiler hakkında suç duyurusunda bulunulması. Ve çocuklardan özür dilenmesi gerekiyor..
“İster 2, ister 12 yaşında olsun…”
Öğrenme Bilimleri Programı, Doktora Öğrencisi Fetiye Erbil ise çocuğun bir birey olduğunu altını çizerek şunları söylüyor:
“İster 2, ister 12 yaşında olsun, ister bizim çocuğumuz/akrabamız, ister bu örnekte olduğu gibi sokakta karşılaştığımız ve hiç tanımadığımız bir çocuk olsun, çocuklar, yetişkinlerle aynı haklara sahip eşit birey ve yurttaşlardır. Çocuğun iznini, onayını almadan onun fotoğrafını çekip yayınlayamayacağımız gibi görüntüsünü çekip ‘sosyal deney’ diyerek milyonlarca kişinin erişimine sunamayız.
“Bu çocuğun insan hakları ihlalidir. Çocukların, diğer tüm bireyler gibi, neyin içinde olduklarını, fotoğraflarının/videolarının neden çekildiğini bilmeye, kimlere ulaşacağına, hangi amaçlarla kullanılacağına dair bilgi almaya, tüm bunları öğrendikten sonra da onaylamaya ya da reddetmeye hakları vardır. Üstelik sadece çocuğun onayını almak yasal olarak yeterli değildir. Bu çocukların ailelerinin de onayını almak gerekir.
“Uygun yöntemle anlatmak, iyi olma hali ve onay”
“Çocukların dahil olduğu araştırmalarda biz araştırmacılar, yapacağımız çalışmanın çocuğa zarar vermeyeceğini kanıtlamak için önce üniversite etik kurulundan daha sonra aileler ve yetkili birçok kurumdan izin almak zorundayız. Sonrasında ise çocuklara süreci (onlara uygun yöntemlerle) anlatmak, süreç boyunca iyi olma hallerinden emin olmak ve tüm süreç boyunca da onaylarının devam edip etmediğinden emin olmak zorundayız.
“Peki, çocuklar ‘onayladığınız’ bir davranışı göstermeseydi…”
“Milyonlarca insan bu videoyu izledi; duygulandığını, çocukların davranışıyla gurur duyduğunu söyledi. Bir kesim, bu videonun çocuklara nasıl bir zarar vereceğini anlamadığını söyleyip, bunun çocuğun insan haklarına aykırı olduğunu söyleyenlere kızacaktır. Onlardan şunu düşünmelerini isteyelim; sizin görüntünüz bu şekilde onamınız olmadan çekilse ve milyonlarca kişinin izlemesine, olumlu, olumsuz yorumlarda bulunmasına açık olsaydı, ne hissederdiniz? Peki, bu videoda çocuklar “onayladığınız” bir davranışı göstermese idi, izlediğinizin tam tersi bir tepki verselerdi ve yine bu şekilde milyonlarca insanın erişimine açık halde olsaydı? Bu çocukların göreceği tepki, çevre ve arkadaşlarından alacağı yorumlar, onlara uzun süre zarar verecekti. O yüzden, içeriğinden bağımsız olarak konuya haklar ve ihlaller bağlamında bakmakta fayda var.
Üç öneri
“Bu gibi vakalarla daha çok karşılaşmamak için 3 önerim olacak; çocuğun insan haklarını akılda ve gündemde tutmak ve çocukların (ve ailelerinin) bilgisi ve onayı olmadan onların görüntüsünü çekip yayınlamamak; internette böyle görüntülerle karşılaştığınızda (ne kadar iyi niyetli olduğunu düşünürseniz düşünün) paylaşmamak/dolaşımını artırmamak ve son olarak da çocukları böyle durumlarla karşılaştıklarında haklarını nasıl arayabileceklerini, yer almak istemediklerini nasıl ifade edebileceklerini öğrenme konusunda güçlendirmek.”