Türkiye’de 0-6 yaş arası yaklaşık 500 çocuk, anneleriyle cezaevinde kalıyor. En temel gelişim süreçlerinde dört duvar arasındalar. İçerde Çocuk Var Projesi ile kadın cezaevlerindeki anaokulları yenileniyor ve okulsuz yerlere anaokulları yapılıyor. İlk adım Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde atıldı. Cezaevinde anneleriyle kalan çocukların okuldaki bir gününe tanıklık ettik.
Yüksek duvarlarla çevrili grinin ortasında rengârenk bir dünya… Hapishanenin kasvetli sessizliği burada dağılıyor. Burası anneleriyle birlikte cezaevinde kalan çocukların ‘çocukluklarını’ yaşabildiği tek yer: Adalet Anaokulu. Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nin bahçesinde. Cezaevinde anneleriyle kalan 60 çocuğun 37’si her gün sadece bu okulda ‘çocuk’ oluyor. Koğuşlardan çıkıp, yaşıtlarıyla oynuyor, oyuncaklara, kitaplara, müzik aletlerine dokunuyor.
Dezavantajı azaltmanın yolu eğitim
Çocukların bu dezavantajlarını azaltmanın yollarından biri cezaevlerinin içinde çocuklara uygun alanlar oluşturulması ve eğitim. Adalet Bakanlığı ve Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı (TCYOV) bu dezavantajları azaltmak için “İçerde Çocuk Var” isimli bir proje başlattı. Projenin fikri, Yusuf Öztürkkan’ın ev tekstili şirketinin Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’ndeki kadınlara meslek öğrettikleri çalışmayla atıldı. Çalışmaları için sık sık cezaevine giren Öztürkkan, bir gün annesinin yanında kalan çocuklardan biriyle karşılaştı. Farklı mesleklerden 24 gönüllü çocuk ve eğitim ile ilgili bir projeye yapmak isterken, Öztürkkan anneleriyle birlikte cezaevinde kalan çocuklardan bahsetti. 1992’den beri bu alanda çalışan Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı ile irtibata geçtiler ve vakfın birikimiyle “İçerde Çocuk Var Projesi” ortaya çıktı. Adalet Bakanlığı da projeyi kabul etti.
Proje, 8 kadın cezaevindeki çocukların fiziki koşullarını iyileştirmeyi ve onların donanımlı bir eğitim almalarını sağlamayı amaçlıyor. Cezaevlerinde var olan anaokulları, oyun alanları yenileniyor, anaokulu olmayan yerlere ise anaokulları inşa edilecek. İlk çalışma, cezaevi içinde Türkiye’nin ilk ve tek bağımsız anaokulu olan Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde yapıldı.
Yeşil alan, bisiklet, kum havuzu
Sekiz yıl önce eğitime başlayan Adalet Anaokulu yenilendi. Şimdi grinin ortasındaki bir vâha gibi. İçerde Çocuk Var Proje Koordinatörü Yusuf Öztürkkan, var olan binayı daha donanımlı hale getirdiklerini anlatıyor:
“Her şekilde cezaevinin içinde olmasını istemiyoruz çocukların. Ana amacımız bu olmalı. Ama onların hayatlarında bu bir gerçek. Bir şekilde annelerinin yanındalar. Bu da iyi bir şey. Bizlere düşen ödev hayatlarında alacakları temel eğitimde maksimum donanımı onlara sunuyor olabilmek. Yeşil alan yoktu, etrafındaki çitler yoktu. Bisikletler, kum havuzu, endüstriyel bir mutfak yoktu. Mobilyalar değişti. Etraftaki duvarlar boyandı. Dışarıda ders yapabilecekleri platformlar oluşturuldu. İçeride anneleriyle birlikte rahat geçirebilecekleri alan kısıtlı. Ancak anaokulunda kendi akranlarıyla eğitici oyuncaklarla zaman geçiriyorlar. Onun için çok çok önemli bu mekân.”
Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi Müdürü Nedim Elbistan, 885 kadın hükümlü ve tutuklunun kaldığı cezaevinde 60 çocuğunun anneleriyle birlikte kaldığını anlatıyor. Bu çocukların 14’ü cezaevinde doğmuş. 2-6 yaş arasında olup anaokuluna devam eden çocuk sayısı ise 37. 0-6 yaş arasının çocukların altın çağı olduğunu vurgulayan Elbistan, aldıkları eğitimin çocuklar üzerinde olumlu etki yaptığını söylüyor.
Okuldan daha öte…
Anlatıldığı gibi cezaevindeki çocuklar için buranın anlamı çok büyük. Çünkü burası okul olmaktan öte çocukların gerçek yaşamı deneyimleyebildikleri bir yer. Her sabah infaz memuru tarafından koğuşlarından anaokuluna getirilen çocuklar, kendilerine ait bir dünyaya adım atıyorlar. Okulda, fen-matematik, sanat, drama ve duyu eğitim atölyelerinden oluşan dört sınıf var. Dolaplar bile çocukların üzerinde yürüyebileceği, koşturabileceği şekilde dizayn edilmiş. İçerideki hareket kısıtlılığın aksine burada çocuklar kısıtlanmıyor. Minik masaların olduğu yemekhanede annelerine çıkan yemekleri değil kendilerine özel pişirilen yemekleri yiyorlar.
Gerçek yaşamı anaokulunda görüyorlar
Mutfakta tüm baklagiller çocukların görebilecekleri cam kavanozlarda duruyor. Pek çok kişi için basit bir ayrıntı gibi dursa da, çocuklar içeride sadece yemeklerin pişmiş halini gördüğü için sebzeleri, baklagilleri burada tanıyorlar. Gerçek yaşamla bağlantıları annelerinin anlattıkları, koğuşta ve televizyonda gördüklerinden ibaret olan çocuklar burada çok mutlu. Adalet Anaokulu’nda bir müdür, iki öğretmen ve 8 stajyer öğretmen var.
Uzun süredir okul yönetiminde görev yapan Arzu Arslan ve öğretmenler büyük bir özveriyle çalışıyor. Okul Müdürü Arslan, çocukların içeride yaşadıkları tüm dezavantajları gidermeyi amaçladıklarını anlatıyor:
“Hiç otobüse, servise binmemiş çocuklarla gezilere gidiyoruz. Çocuklarımız satranç öğreniyor, binicilik kursu var, haftada bir gün yüzmeye gidiyorlar. Drama, halk oyunları öğretmenleri geliyor. Normal okullar eğlence merkezlerine gezi yaparken biz gerçek yaşam merkezlerine gezi yapıyoruz. Bir hastaneye, eczaneye, postaneye gidiyoruz. Market, kasaba gidiyoruz. Çünkü bizim çocuklarımız kasabın ne demek olduğunu bilmiyor. Okul bahçesinde çimenlerin üzerinde oturup sohbet etmek, yalınayak çimenlere basmak istiyorlar. Anneleri ile kapalı alanda yaşadıkları için bizim elimizden gelen de açık alanı en verimli şekilde değerlendirmek.”
“Tatil bizim çocuklarımız için mutluluk değil”
Arslan, tüm çocuklara eğitimde fırsat eşitliği vermek için kurulduklarını anlatarak “İçeride olmaları adil değil ama biz burada onlara adil, eşit fırsatlarda eğitim hakkı tanıyoruz. Adalet duygusunu en azından burada yaşıyorlar” diyor.
Her gün hava kötü de olsa bir saat bahçe etkinliği var. Okul resmi tatillerde bile açık. Arslan, pek çok çocuk için tatilin mutluluk olduğunu ama burada öyle olmadığını anlatıyor:
“Diğer çocuklar evde de çocukluklarını yaşıyor ama bizim çocuklarımız sadece okulda çocukluklarını yaşıyorlar. Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı olmamıza rağmen resmi tatillerde, 15 gün tatillerde, yaz tatillerinde, kar yağdığı zaman da izinle okulumuzu açıyoruz. Okulun bahçesinde kar topu oynuyoruz. Eğer tatil olursa bizim çocuklarımız karı göremeyecekler ya da yağmuru yaşayamayacaklar. Bütün bunları yaşamaları için tatilde de açıyoruz okulu.”
Çocuklar eğlenceyle ve öğrenerek geçirdikleri her günün akşamında yine infaz koruma memurları tarafından koğuşlara annelerinin yanına dönüyor. Çoğu zaman oyunu ve renkli ortamı bırakmak zor olsa da cezaevinin demir kapısı annelerine açıldığı için koşar adım giriyorlar içeriye.
Sırada Gebze Cezaevi var
Adalet Anaokulu’ndaki bu ortam İçerde Çocuk Var Projesi ile 7 kadın cezaevinde daha hayata geçirilecek. Sıradaki cezaevi Gebze. Gebze’de şu anda cezaevinin içinde bir koğuş anaokulu olarak kullanılıyor ancak yetersiz. Cezaevine kapı komşusu olan alanda iki katlı bir anaokulu yapılacak. Proje hazır, Adalet Bakanlığı’nda onay aşamasında. Sonra da Sivas’ta bir anaokulu yapılacak. Diğer illerde ise çocuk sayısı daha az olduğu için anaokuluna benzer, oyun ve eğitim alanları yenilenecek.
Herkes destek olabilir
İçerde Çocuk Var Projesi, cezaevlerindeki çocukların eğitim şartlarının iyileştirilmesine katkı sunmak isteyen herkese açık. Projeye bağışla ya da ayni yardımlarla katkı sağlanabiliyor. www.icerdecocuk.com adresinden projeye destek olunabiliyor. Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı ayrıca tüm cezaevlerine kıyafet, mama, bebek bezi gibi yardımlar da yolluyor. Oluşturulan bu listeye de katkı sağlamak mümkün.