Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi, TÜİK’in 2023 yılı Evlenme ve Boşanma İstatistikleri’nde paylaştığı, 16-17 yaş aralığında zorla evlendirilen çocuklarla ilgili olarak açıklama yayımladı.
Türkiye İstatistik Kurumu‘nun (TÜİK) paylaştığı Evlenme-Boşanma verilerine göre 16-17 yaş aralığında 706 oğlan çocuğu, 10 bin 471 kız çocuğu evlendirildi.
Baro şu açıklamayı yaptı:
“Türkiye istatistik Kurumu’nun ‘2023 yılı Evlenme ve Boşanma İstatistikleri’ne yönelik paylaştığı verilere göre; 16-17 yaş aralığında 10 bin 471 kız çocuğu ile 706 oğlan çocuğu evlendirildiği tespit edilmiştir.
“Evlendirilen kız çocuklarının 600’e yakını 30’la 45 yaşındaki erkeklerle evlendirildiği, bu kız çocuklarının evlendirildikleri erkeklerin 172’sinin ikinci evliliği olduğu da açıklanan veriler arasındadır.
“Açıklanan veriler resmi olmayan zorla evlendirilen çocukları kapsamamakta ve dolayısıyla Türkiye’deki gerçek tabloyu göstermemektedir.
“Çocuk yaşta ve zorla evliliklerin henüz kendi ihtiyaçlarını karşılayamayan ve gelişimini tamamlamayan çocuklar yönünden birçok olumsuz etkisi bulunmaktadır.
“Çocuk yaşta evlilikle birlikte, özellikle kız çocukları eğitimden ve sağlık hizmetlerinden mahrum kalmakta, psikolojik, sosyal ve ekonomik açıdan dezavantajlı duruma düşmektedir. Ayrıca, çocuk yaşta evliliklerde kız çocuklarının biyolojik olarak anne olma ihtimalinin yüksek olması sebebiyle sağlık sorunları ve doğum sırasında ölümler de yaşanmaktadır.
“Oğlan çocukları bakımından ise yine psikolojik, sosyolojik ve ekonomik sorunlar doğmaktadır. Zira okul çağında olan ve erişkin birey olmayan oğlan çocuklarına toplumsal ve ekonomik sorumluluklar da yüklenmektedir.
“Çocuk yaşta ve zorla evlendirmelerin önlenmesi için mevzuat hükümlerinde yaş düzenlemesi yapılarak tüm istisnaların kaldırılması ve resmi olmayan evliliklerin önlenmesi için her türlü tedbirin alınması, sorumluları caydırıcı yaptırımların uygulanması gerekmektedir.
“TÜİK verilerinin `resmi evlilik ve boşanmalara’ dayandığını, Türkiye’de resmi olmayan zorla ve çocuk yaşta evliliklerin bu veriler dışında kaldığını belirterek; ASHB ve MEB başta olmak üzere diğer ilgili tüm bakanlık ve yetkililerin, üzerine düşen pozitif ve negatif yükümlülüklerini hatırlatır, çocuk yaşta evlilikle mücadele edeceğimizi bir kez daha kamuoyuna duyururuz.”