Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), resmi internet sitesinden 2017 yılına ait cezaevi istatistiklerini yayınladı.
Verilere göre, cezaevlerinde 31 Aralık 2017 itibariyle 232 bin 340 kişi bulunuyor. Resmi olmayan verilere göre bu sayı şu an 250 bini aşmış durumda.
Cezaevlerindeki kişi sayısı 2016 yılına göre yüzde 15,7 arttı.
Türkiye’deki cezaevlerinin kapasitesi ise 211 bin.
TÜİK’in raporuna göre, 2017 itibariyle cezaevlerindeki kişilerin yüzde 95,7’sini erkekler, yüzde 4,3’ünü kadınlar oluşturuyor. Bu oranlara göre hapishanelerde 9 bin 990 kadın, 222 bin 350 erkek bulunuyor.
Bu kişilerin yüzde 65,9’u hükümlü, yüzde 34,1’i tutuklu. Yani hapishanelerde 153 bin 112 hükümlü, 80 bine yakın tutuklu bulunuyor.
Veriler, Türkiye’de her yüz bin kişiden 288’inin cezaevlerinde olduğunu gösteriyor.
Bir hükümlünün aynı yıl içinde bir veya daha fazla giriş kaydı dikkate alındığında, 1 Ocak-31 Aralık 2017 tarihleri arasında ceza infaz kurumlarına 215 bin 761 hükümlü giriş kaydı yapıldı. Yine bir hükümlünün aynı yıl içinde bir veya daha fazla çıkış kaydı dikkate alındığında, aynı tarihler arasında 193 bin 662 hükümlünün çıkış kaydı yapıldı. Giren hükümlülerin yüzde 96,2’sini, çıkan hükümlülerin ise yüzde 96,1’ini erkekler oluşturdu.
Rapora göre, “Ceza infaz kurumuna hükümlü statüsünde giriş kaydı olanlardan ceza infaz kurumuna girdiği andaki yaşa göre çocuk (12-17 yaş grubu) olanların sayısı bir önceki yıla göre yüzde 109,4 artarak 2 bin 56 olurken, suç işlediği andaki yaşı çocuk yaşta olanların sayısı bir önceki yıla göre yüzde 28,3 artışla 11 bin 805 oldu.”
24 Kasım 2018’de düzenlenen Hapishanenin Alternatifleri isimli konferansa katılan ve Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nde daire başkanı olan Fatih Güngör, hapisteki çocuk sayısının an itibariyle 3 bin civarında olduğunu, 16 bin çocuğun ise denetimli serbestlik uygulamasına tabi olduğunu belirtmişti.
Yasalara göre, hükümlüler birden fazla suç işlemesi durumunda en ağır cezayı gerektiren suça göre ceza alıyor. Bu esasa göre değerlendirildiğinde, ceza infaz kurumuna 1 Ocak-31 Aralık 2017 tarihleri arasında giren hükümlülerin yüzde 17,3’ü hırsızlık, yüzde 12,3’ü yaralama, yüzde 7,7’si İcra İflas Kanunu’na muhalefet, yüzde 7,2’si uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti ve yüzde 3,7’si ise öldürme suçundan hükümlü.
Hırsızlık sucudan hüküm giyenlerin yüzde 47,3’ü ilköğretim mezunu iken, yüzde 17,7’si ilkokul mezunu, yüzde 12,3’ü ise lise ve dengi meslek okulu mezunu kişilerden oluşuyor.
Yaralama suçu işleyenlerin ise yüzde 37,1’i ilköğretim, yüzde 22,1’i lise ve dengi meslek okulu, yüzde 19,8’i ilkokul mezunu.
Öldürme suçundan hükümlülerin yüzde 32,9’u lise ve yükseköğretim mezunu. Bu suçtan hüküm giyenlerin yüzde 29,6’sı ilköğretim, yüzde 28’i lise ve dengi meslek okulu, yüzde 19,2’si ilkokul mezunu.
Cinsel suçlardan hükümlülerin yüzde 39,1’i ilköğretim, yüzde 20,5’i lise ve dengi meslek okulu, yüzde 18,8’i ise ilkokul mezunu hükümlüler oldu.
İcra İflas Kanunu’na muhalefet suçu işlemekten hükümlü olanların yüzde 30’u lise ve dengi meslek okulu mezunu. Hükümlülerin yüzde 25,6’sını ilköğretim, yüzde 19,2’sini ilkokul mezunları oluşturdu.
Cezaevlerine 1 Ocak – 31 Aralık 2017 tarihleri arasında giren hükümlüler eğitim durumu ve suç sırası itibariyle değerlendirildiğinde; okuryazar olup bir okul bitirmeyenlerde, okuma yazma bilmeyenlerde, ilköğretim, ilkokul, ortaokul ve dengi meslek okulu mezunlarında en çok işlenen suç hırsızlık.
Lise ve dengi meslek okulu mezunlarının en çok işlediği suç yaralama olurken, yükseköğretim mezunlarının en fazla işlediği suç İcra İflas Kanunu’na muhalefet suçu oldu.
Adalet Bakanlığı yetkilisi Fatih Güngör’ün verdiği bilgilere göre, 430 bin kişiye ait 614 bin denetimli serbestlik dosyası bulunuyor.
Mahkum sayısının 250 bini aştığı göz önüne alınırsa, Türkiye’de yaklaşık 700 bin kişi bir dosyadan hükümlü durumda.