Bu iki kitap artık özgür

Ayşegül Özbek
Facebook Twitter

Çocukları Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu tarafından “muzır” ilan edilen “Kız Çocuk Hakları Bildirgesi” ve “Erkek Çocuk Hakları Bildirgesi” kitapları ile ilgili açılan dava sonuçlandı. İki kitap da tam da Dünya Kız Çocukları Günü’nde, yani dün “muzır yayın” olmaktan çıktı.

Avukat Mehmet Ümit Erdem’in açtığı davanın, Eylül 2021’de Ankara 12. İdare Mahkemesi’nde görülen duruşmasında, kitaplar hakkında verilen “muzır neşriyat” kararının iptal edilmesi kararı onandı.

Erdem, “Yani artık iki kitap da özgür” diyor.

Avukat Erdem’in açmış olduğu bu dava, ilk toplumsal dava değil. Daha önce 2010’da İBB ulaşım zamlarının iptali, 2017’de adliye otopark ücret zammının iptali, 2018’de alkole acı madde katılması işleminin iptali gibi gerek bireysel gerek kurumsal davalar açmıştı.

Bu iki kitap artık özgür - Çocuk Odaklı Habercilik Kütüphanesi
Avukat Erdem kararı, kızı Defne Erdem ile birlikte kutladı.

“Kızımla birlikte okuduğum kitaplar”

“Ancak ilk kez doğrudan kendi aile hayatıma müdahale hissettiğim için dava açma ihtiyacı duydum. 2019’da yasaklanan 4 kitaptan üçü o zamanlar 7 yaşında olan kızımla birlikte okuduğumuz, kişisel gelişimi, hayata bakış açısı için önemli olduğunu düşündüğüm kitaplardandı.

“Yasaklama kararını duyunca önce inanamadım, resmi gazetede kararı gördükten sonra yayınevlerinin bir açıklama yapıp yapmadığına bakıp herhangi bir adım atılmadığını anlayınca dava açtım.

Heyetten “Kitabın ticaretini mi yapıyorsun?” sorusu

“Bir çocuğum olmasaydı da bu davayı belki açabilirdim ancak kararın yanlışlığını içselleştirebilmek için o kitapları küçük bir çocukla okuyup onun tepkilerini görmek gerektiğine inanıyorum.

“Dosyanın 8 Mart’ta yapılan duruşmasında yaklaşık 45 dakika konuştum, baba olmasaydım herhalde 15 dakika ancak konuşabilirdim. Zaten heyet de bu kadar ateşli şekilde savununca ‘siz bu kitabın ticaretini mi yapıyorsunuz, maddi çıkarınız var mı?’ diye özellikle sordu.

Avukat Mehmet Ümit Erdem, dava açtıktan sonra kendisine Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın verdiği cevap dilekçesinde kurul kararının yerinde olduğu yönünde savunma yaptığını anlatıyor.

Bilirkişi heyeti: Kurul kararı yerinde değil

“Bizim karşı cevaplarımızdan sonra dosya 3 kişilik akademisyen bilirkişi heyetine gitti. Böyle bir dosyada görüş bildirmek zor olsa da, bilirkişi heyeti özenle seçtiği cümlelerle kurul kararının yerinde olmadığını net olarak ortaya koydu. Ancak eminim daha özgür bir ortamda bilirkişiler çok daha ayrıntılı bir rapor verebilirlerdi.

Bilirkişi Raporundan…

(…) “Tarihi ve toplumsal değişmelerle kadın ve erkek rolleri sürekli güncellenmektedir.
Avrupa’da 14. Yüzyıldan itibaren ortaya çıkan değişmeler dünyada çok büyük ve köklü
gelişmelerin önünü açmıştır.

“Rönesans ve reform hareketleri, feodalitenin güç kaybetmesi ve çöküşü, Fransız İhtilali
ile babadan oğula geçen yönetimlerin sona ermesi okuryazarlığın artışı, aydın sınıfın
yaygınlaşması, keşif ve icatlar, gazete ve dergilerin ve ona ilişkin lisan ile yeni sanat ve edebiyat tarzlarının doğuşu, milliyetçilik hareketleri ve ideolojiler bütün yapı ve kültürleri değiştirmiştir.

“Ortaçağ ve daha önceki dönemlerde var olan ve normal kabul edilen birçok yaşayış tarzı
bu süreçte dönüşmüştür. Sanayileşme, kırlardan kentlere yoğun göç ve özellikle tıptaki
ilerlemeler ile insan nüfusunun sürekli artışına yol açmıştır.

Eski çağlarda yerleşmiş olan kadın ve erkek rolleri ve aile yapıları da bu süreçte
değişmiştir, Kadınlar bu dönemlerde sadece ailesi ile beraber tarlada, ev işleri ve çocuk
yeliştimc ile ilgilenirken sanayileşme ile birlikte fabrikalarda çalışmaya ve gelir elde etmeye
başlamışlardır. Uzmanlaşma, eğitimin kitleselleşmesi kadın ve erkeklerin toplum içerisindeki rollerini dönüştürmüş ve dönüştürmektedir.

(…)

“Kız ve erkek çocukların birçok kültürde yadırganan ve alışıldığı için normal görünmeyen
davranışları günümüz çocuk ve gençleri için sıradan davranışlardır. Kadınların fabrikalardaki konumları, oy kullanmaları, işyeri açmaları, idareci olmaları ve siyasette aktif olarak rol almaları ve bu değişime olan tepkiler de öncelikle Batı toplumlarında yaşanmıştır.

“Kız Çocuk Hakları Bildirgesi adlı kitaptaki başlıklar bütün dünyada kız çocukların
maruz kaldıkları sorunları tespit eden ve onların görünür hale gelmesini mizahi bir dille ele
almaktadır. Bu başlıklara konu teşkil eden maddeler aşağı yukarı bütün ülkelerde de kız
çocuklara atfedilmiş olan şeylerdir.”

“Rapor ve bir saatten fazla süren duruşma sonrasında mahkeme yaklaşık bir buçuk ay sonra gerekçeli kararını yazdı ve Kız Çocuk ve Erkek Çocuk Hakları Bildirgesi kitapları ile ilgili başkanın karşı oyu ile işlemin iptaline karar verdi. Başkan karşı oy yazısında kitapta kullanılan ifadelerin ve bu resimlerin çocuklar için zararlı olduğu görüşünde olduğunu belirtti. Açıkçası hukuk eğitimi almış kişilerin 2021’de böyle düşünmesi beni şaşırttı. “Asi Kızlar İçin Uykudan Önce Masallar” kitabı ile ilgili ise bilirkişilerin bizim lehimize olan raporuna rağmen mahkeme oybirliği ile kurul kararının doğru olduğu yönünde karar verdi.”

Bu iki kitap artık özgür - Çocuk Odaklı Habercilik Kütüphanesi
Mahkeme Başkan karşı oy yazısında kitapta kullanılan yukarıdaki resimlerin çocuklar için zararlı olduğu görüşünde olduğunu belirtti.

Avukat Erdem, her üç dosyanın da İstinaf Mahkemesi’ne gittiğini ve Mahkemenin kendi lehine sonuçlanan iki dosyada yerel mahkeme kararının doğru olduğuna karar verdi.

“Asi Kızlar İçin Uykudan Önce Masallar” hakkında ise henüz karar verilmedi. Mahkeme “dava konusu kitaba 18 yaşından küçüklerin ulaşıp okuması halinde çocukların kimlik gelişimi açısından sorunlar yaşanabileceği anlaşılmakla” davanın reddine karar vermişti.

Ancak Erdem, “Bu dosyada aleyhe karar çıksa dahi önce Anayasa Mahkemesi sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurmayı düşünüyorum” diyor.

“Keşke kitabın yazarları durumdan haberdar olsa”

Öte yandan bu davayı açtıktan sonra kitapların yayıncısı Yapı Kredi Yayınları’na bilgi verdiğini aktaran Erdem, sadece piyasadan satın alamadığı için sunmak üzere iki tane kitabı kendisine kargo ile gönderdiklerini belirtti.

“Bunun dışında kitaplarını savunmak adına hiçbir hukuki girişimde bulunmadılar. Hatta daha kötüsü kitabın yayıncısı Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanırken de yanlarında olmamışlar. Neyse ki mahkeme beraat kararı vermiş.

‘Asi Kızlara Uykudan Önce Hikayeler” kitabı için Hep Kitabevi’nin dava açtığını duruşmaya gittiğim gün öğrendim. O dosyada da 3 kişilik başka bir akademisyen grubu kurul kararının iptali yönünde görüş bildirmişse de mahkeme iptal kararı vermiş. Yayıncı olmanın sorumluluğunu yerine getirmişler.

“İptal kararından sonra artık her iki kitabı da yayınlamaya bir engel kalmadı. Mevcut yayınevi zor zamanında arkasında durmadığı bir kitabı hangi yüzle yayınlar bilmem ama keşke kitabın yazarları durumdan haberdar olsa ve yayın haklarını herkese ulaşabilecek ve hak eden bir yayınevine verse diye düşünmüyor değilim.”