Amed Kent Koruma ve Dayanışma Platformu, bünyesinde oluşturulan Diyarbakır Çocuk Hakları Odaklı Kriz Yönetim Ağı, deprem bölgesinde yürüttükleri çocuk hak temelli çalışmalara ilişkin Diyarbakır Barosu’nun Tahir Elçi Konferans Salonu’nda basın toplantısı düzenledi.
Ortak rapor; Barış İçin Kültürel Araştırmalar Derneği, Çocuk Çalışmaları Derneği, Çocuklar İçin Adalet Derneği, Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi, Eğitim Emekçileri Sendikası, Ekoloji Derneği Çocuk Komisyonu, Göç ve İnsani Yardım Vakfı, İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şubesi Çocuk Komisyonu, Lotus Genç Alan Derneği, Modern Olgularla Refahı İyileştirme ve Eşitleme Derneği, Mezopotamya Psikologlar İnisiyatifi, Rengarenk Umutlar Derneği, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği Diyarbakır Şubesi ve Önce Çocuklar Derneği tarafından hazırlandı.
Koordinasyon paylaştığı bilgi notuyla öneriler özetle şöyle sıraladı:
Oyun hakkının güvenceye alınması
“Geçici ve kalıcı barınma alanlarının seçiminde sağlık, güvenlik gibi temel insani koşulları sağlayan alanlar gözetilmelidir. Alanların içinde, çocukların ihtiyaçlarına uygun olarak erişebilecekleri oyun malzemesi ve oyuncakların yer aldığı oyun alanları ile sosyal ve duygusal ihtiyaçlarına odaklanacak psikososyal destek alanları oluşturulmalıdır.”
Geçici ve kalıcı barınma alanlarında güvenliğin sağlanması
“Çocukların güvenlik ihtiyacının sağlanması öncelikle barınma alanlarının seçilmesi ve planlanmasıyla yakından ilişkilidir. Çocukların güvende hissedeceği alanlarda barınma yerlerinin inşası ve bu alanlarda güvenliği sağlayacak personelin görevlendirilmesi gerekmektedir.”
Geçici ve kalıcı barınma alanlarında sağlığa erişimin ve koruyucu sağlık önlemlerinin sağlanması
“Çocukların düzenli aralıklarla medikal takibinin yapılması, ilaç kullanmak durumunda olan çocuklar için ihtiyaç tespitinin yapılması ve günlük başvuru gerekmeksizin düzenli ilaç temininin yapılması gerekmektedir. Bunun yanı sıra, ortamda bulunan çöplerin düzenli toplanmaması, ortak ve açık alanda yaşamaktan kaynaklı meydana gelebilecek salgınların önlenmesi için tedbirlerin alınıp uygulanması gerekmektedir.”
Psikolojik iyi oluşlarının güvenceye alınması
“Travmatik yaşantı veya sonrasında meydana gelebilecek deneyimler travma sonrası stres bozukluğuna sebep olabilmektedir. Çocuklardaki ruh hali değişimi düzenli olarak ruh sağlığı profesyonellerince takip edilmelidir. Bu bağlamda özellikle uzun süreli psiko-sosyal destek programlarının ihtiyaç bazlı olarak bütün çocuklar için planlanması gerekmektedir. Özellikle her çocuğun oyun, psiko-sosyal ve terapi gruplarına/çalışmalarına katılımı, büyük veya küçük gruplarda, ihtiyaca göre bireysel olarak teşvik sağlanmalıdır.”
Geçici ve kalıcı barınma alanlarında eğitim hakkının güvenceye alınması
“Deprem sonrası çocukların zarar gören gündelik yaşam rutinlerinden biri de eğitime erişimleridir. Afet zamanlarında da çocukların eğitim haklarının karşılanabilmesi için fırsat eşitliğini sağlayacak koşulların oluşturulması; bu koşullar oluşturulurken çocukların yaş grupları, gelişimsel farklılıkları, varsa özel gereksinimleri, kültürel kimliklerinin gözetilmesi ve anadilde eğitim sağlanması gerekmektedir. Özellikle okul öncesi ve okul çağında olan çocukların bulundukları yaş ve kademe durumuna göre eğitim ihtiyaçları ertelenmeden karşılanmalıdır.”