Koruma altındaki çocuklarla ilgili yasal düzenlemeler nedir?

Ayşegül Özbek
Facebook Twitter

Fotoğraf: Şehlem Kaçar / csgorselarsiv.org

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık‘ın 23 Nisan’da koltuğunu devrettiği devlet korumasındaki 10 yaşındaki çocuğu ifşa etmesinin ardından tepkiler sürüyor.

Başta baroların çocuk hakları merkezleri olmak üzere Bakan’ın görevi kötüye kullandığı gerekçesiyle istifa etmesi istenmiş, Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği de çocuğun gizlilik haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle suç duyusunda bulunduklarını açıklamıştı.

Devlet koruması altındaki çocuklar ve bu çocuklarla ilgili yasal düzenlemeler nedir çocuk hakları alanında çalışan Avukat Kardelen Yarlı anlattı.

“Koruma ihtiyacı olan çocuklar”

Devlet koruması altındaki çocuklar kimlerdir? Hangi durumlarda çocuklar koruma altına alınıyor ve nerelerde kalıyor bu çocuklar?

Aslında korum altında olan çocuk derken koruma ihtiyacı olan çocuk kavramını kullanıyoruz. Bizde geçerli olan Çocuk Koruma Kanunu (ÇKK) 5395 sayılı kanuna atıfta bulunuyoruz. Hâlâ aktif ve yürürlükte olan bir kanun. Çocuk mahkemelerinde ya da çocuk ağır ceza mahkemelerinde uygulanması gereken, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının uyguladığı esas kanun bu.

Bu kanunun 3. maddesinde tanımlar kısmında “korunmaya ihtiyacı olan çocuk” tanımı geçiyor. İhmal veya istismar edilmiş olan veya suç mağduru olan veya bedensel, zihinsel, ahlaki, sosyal, fiziksel gelişimi tehlikede olan her çocuktur. İstismar ailesi tarafından olabilir, bakım gözetim yükümlülüğü olan diğer yetişkinler tarafından da olabilir. Ya da çocuğun bir ebeveyni yoktur ya da ebeveyni ona bakacak durumda değildir.

“Mahkeme kararı gerekli”

Çocuk ahlaki, sosyal, fiziksel olarak kendi yaşıtlarına göre farklı gelişiyordur ve ailenin destek alması gerekiyordur. Bu tip durumlarda çocuklar devlet koruması altına alınabiliyor.

Bunun için mahkeme kararına ihtiyaç var. Burada Sevgi Evlerinden ya da Bakanlıktan bir yetkili gelip çocuğu aldım, artık senin hakların yok denemez. Sadece acil koruma kararı denilen bir durum var. Çocukla ilgili çok ivedi bir durum varsa, hayati tehlike durumu varsa.. Diyelim ki 183’ten bir ihbar geldi: Aile içi cindel şiddet. Ve çocuk hâlâ o ailenin içinde ve hayati tehlikesi de var. Kurum hemen eve personel gönderiyor. Hemen evin içinde araştırma yapıp aile ve çocukla görüşüyor. Sonucunda mahkemeden de koruma kararı talep ediyorlar. Pratikteki kararın onaylanmasını talep ediyorlar yani.

Sevgi Evleri

Çocukların yerleştirildiği kurumlarla ilgili kanun diyor ki; çocukla ilgili her türlü düzenlemeyi, yetkiyi, sorumluluğu yerine getirecek özel ya da idari kurum anlamına geliyor, asıl denetmen kurum Aile Bakanlığı.

Eskiden çocuk esirgeme kurumları vardı. Ve Sosyal Hizmetler’e bağlıydı. Çocuk Esirgeme Kurumları kapatıldı ve Sevgi Evleri’ne dönüştürüldüler. Devlet korumasındaki çocuklar Sevgi Evleri’nde yine Aile Bakanlığı’na bağlı olarak 18 yaşına kadar kalıyorlar.

Ya da 18 yaşından önce hakkındaki koruma kararı kaldırılırsa yasal vasisine ya da velisine veya mahkeme kararıyla uygun görülen bir akrabasına teslim edilebiliyor.

“Devlet dışında bütün kurum ve kişilere kapalı”

Koruma altındaki çocukların kaldığı bu Sevgi Evleri’nde şartlar nasıl? 

Eskiden Çocuk Esirgeme Kurumuna gitmiştim, ancak Sevgi Evi’ne gitmedim. Esirgeme kurumları STK ve avukatlara daha açıktı. Biraz daha denetimsizlikten de kaynaklıydı bu. Sevgi Evleri daha denetimli yerler. Şimdi Sevgi Evlerine girmek imkansız neredeyse. Korunaklı yerler artık. Aslında bir noktada çocukların güvenliği ve mahremiyeti için de doğru bu.

Sevgi Evlerinde 4-5 çocuk bir arada kalıyor bir evde. Aynı yaş grubu ve cinsiyet grubu bir arada. Sosyal hizmet görevlileri oluyor. Haftanın belli günleri gelen bir psikolog var. Ancak evrak işleri, mahkemeye cevap vermekten başka pek bir şeyle ilgilenemiyor. Çocuklar sosyal danışmanlık alamıyorlar yani. Daha ev şeklinde dizayn edildiği için akran zorbalığının daha düşük olduğu yerler.

“Sevgi Evlerine giren çocuk hakları aktivisti yok”

Çocukların mahremiyeti ve güvenliği gereği devlet dışında bütün kurum ve kimselere kapalı kurumlar. Sevgi Evlerinde nasıl bir durum ve ortam var genel olarak hiçbirimizin fikri yok. Çocuklarla görüşme hakkımız yok, talep etme hakkımız yok. Sevgi Evlerine giren çocuk hakları aktivisti yok, almıyorlar.

Tabii ki o evlerin yerleri gizli, bir nevi sığınma evleri gibi. Ailesi tarafından fail tarafından aranan çocuklar da var çünkü. Öte yandan mahremiyete çok dikkat edilmediği durumlar oluştuğunu da duyuyoruz.

“Mahremiyet ilkesini mutlaka gözeteceksin”

Mahkeme kararıyla koruma altına alınan çocukların danışmanlık, barınma, eğitim tedbiri vb sürecinde gizlilik ihlalinde yargı yolu açılır mı? Çocuğun koruma altında olduğunu basın önünde söylemek, ifşa etmek suç mudur?

İster mahkeme kararı olsun ister olmasın bizim için temel ilke çocuklarla ilgili alanda çalışıyorsak çocuğun üstün yararı ilkesidir. Bu nedir?

Çocuklarla ilgili verileri düzgün tutacaksın. Mahremiyet ilkesini mutlaka gözeteceksin. Ve o konuyla ilgili çocukla alakalı bir karar vereceksen orada çocuğun yararını en üstte tutacaksın.

“Bakanın yaptığı hukuka ve vicdana aykırı bir eylem”

Çocuğun rıza gösterecek yaştaysa, değilse velisi varsa vasisinin rızasını almada paylaşman suç.

Ben Cumhurbaşkanı da olsam, çocukla ilgili bakanlık da olsam, avukatı da olsam izin almadan paylaşamam. Çünkü çocukların kendilerini yetişkinlere göre daha az koruyabildiğini düşündüğümüzden dolayı çocuk adına koruma mekanizması yaratırız. Ve bu mekanizmanın içinde ÇKK, BM nezdindeki uluslararası sözleşmeler de dahil olmak üzere bunların hepsi bize der ki çocuğun mahremiyetini korumak zorundasın.

Bu çocuk hele ki dezavantajlı bir konumdaysa, devlet koruması altındaysa sen buna daha çok dikkat etmek zorundasın. Bu çocuk senin koruman altında.

Ben buna yemek veriyorum, bakıyorum istediğim gibi bilgileri paylaşırız. Niyetimiz de hiç kötü değil, iyi bir şey yapmaya çalışıyoruz diye meşrulaştırılamaz. Niyet iyi de olsa, kötü de olsa tepki baskı amaçlı da olsa biz çocukla ilgili herhangi bir veriyi, paylaşımı dolaşıma açarken yazarken yayarken kat kat fazla dikkatli olmak zorundayız.

Yeni Aile Bakanı’nın yaptığı son derece yanlış ve hukuka aykırı bir eylem. Ve kesinlikle hiçbir şekilde savunulacak bir yanı yok ne hukuken ne vicdanen.

“Yargı yolu açılır”

Gizlilik ihlalinde yargı yolu açılır mı? Açılır. Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği suç duyurusunda bulunmuştu zaten.

Devlet korumasında olan çocukla ilgili devlet yetkilisi görevini kötüye kullanıyor veya ihmal ediyor, çocuğun gizliliğini ifşa ediyor. TC kanununda düzenlenen görevi kötüye kullanmadan bir suç duyurusu yapılabilir.

Çocuk da bizzat, konunun öznesi olduğu için, dava açma erişkinliğine yetiştiğinde dava açabilir. Manevi tazminat davası açabilir.

“Paylaşımlar çocuğun unutulma hakkını engelliyor”

Olaya tepki göstermek için dahi olsa çocuğun görüntülerini, ismini paylaşmak suç mu?

Bu durumda bir paylaşım yapılıyorsa bu fotoğraf da olabilir çocukla ilgili kişisel bir veri de olabilir en az seviyede çocuğu ifşa edecek derecede olmalı. Bu paylaşımlar çocuğun unutulma hakkını engelliyor. Kişi internette o şekilde yetişkin olduğunda dahi var oluyor ben de buna çanak tutmuş oluyorum. Yaptığım aslında suç teşkil ediyor yine bir mahremiyet ihlaline giriyor.

Çocukla ilgili gizli kalması gereken veriler çocuğun rıza kullanamayacağı bir durumda çocuğun hiçbir onayı olmadan afişe edilmiş oluyor. Bu tweet atarak daha da aleni hale getiriliyor. Bu yüzden bir noktada kişilik haklarını ihlal eden bir durum.

Ne olmuştu?

Yeni Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, 23 Nisan nedeniyle koltuğunu devrettiği çocuğun koruma altında tutulduğunu açıklamıştı. Çocuğu basının karşısına çıkararak ifşa ettiği sırada ayrıca Ramazanı bahane ederek çocuğa çay ve çikolata vermediğini söylemişti. Derya Yanık basın mensuplarına dönerek, “Tabi Ramazan olduğu için bir şey ikram edemedik. Ramazan’dan sonra aynı evde kaldığı 5 arkadaşıyla birlikte bize misafir olarak gelecek o zaman çikolata ve çay hakkımızı kullanacağız.”