Sıkıştırılan yanaklar, zorla öptürülen eller: “Çocuklar için hak temelli bayramlar mümkün”

Ayşegül Özbek Nisan 2023 Türkçe
Facebook Twitter

Suntekin, “Şeker Bayramı’nda çocukları bedensel temasla bayramlaşmaya zorlamamayı deneyebilirsiniz” diyor. 23 Nisan için ise, “Çocukların araçsallaştırılmadan eğleneceği etkinliklerle kutlama yapmak o kadar zor olmamalı…”

Önümüzde iki bayram var; yarın Şeker Bayramı başlıyor. Pazar günü ise 23 Nisan Çocuk Bayramı. Çocuklar için bayramlar nasıl geçiyor, bedensel ve fikirsel olarak neler hissediyorlar?

Çocuk ve Gençlik Çalışmaları Uzmanı Ceren Suntekin, “Yine çocuk haklarının sınanacağı iki bayram geliyor” diyerek çocukların haklarını ihlal etmeden bir bayramın nasıl kutlanabileceğini sorguluyor.

“Çocuğa saygı göstermeden ondan saygı bekleme”

“Bayram her kültürde önemli bir yeri olan, kelime olarak, kutlamayı, eğlenmeyi, birlikte olmayı ifade eden olumlu içeriğe sahip… Dolayısıyla çocuk hakları ya da insan hakları alanında çalışanların bayrama ya da bayramlaşmaya karşı çıktığı anlaşılmasın. Fakat bayramların nasıl kutlandığına baktığımızda kültürümüzde çocuğun nasıl algılandığını, çocukların yerini ve onlardan beklenenleri sorgulamamız gerektiğini düşünüyorum.

Sıkıştırılan yanaklar, zorla öptürülen eller: "Çocuklar için hak temelli bayramlar mümkün" - Çocuk Odaklı Habercilik Kütüphanesi
“Çocuğu edilgen gören, bir birey olarak görmeyen, kararlarını sormayan veya kendini ifade etse de dikkate almayan, saygıyı boyun eğmekle bir tutan ve çocuğa saygı göstermeden ondan saygı bekleyen bu yetişkin algısı maalesef bayramlar söz konusu olduğunda toplumda daha da normalleştirilme riskiyle karşı karşıya kalıyor.”

Sormadan dökülen kolonya

“Resmi bayramlarda güneşte saatlerce ayakta beklenen kutlamalar, sadece belli becerilere ve bedenlere sahip ancak isteyip istemedikleri sorulmadan ulusunu, ailesini mutlu etme görevi yüklenmiş çocukların oynadıkları halk oyunları ya da rontlar; dini bayramlarda gözümüze sokularak uzatılan öpülmesi beklenen eller, çoğu zaman oğlan çocuklarının hiç sormadan kafasına dökülen kolonyalar ve sıkıştırılarak zorunlu tutulan o öpücükler, sarılmalar…

“Nasıl güzel kıyafetler giydiğini gördüğümüz ya da içimizin ısındığını hissettiğimiz birini yakınımız olsa dahi bir anda sıkıştırıp öpmüyor, yanaklarından makas almıyor, gıdıklamıyor, başına kolonya dökmüyor ve üstüne bir anda atlamıyorsak çocuklar için de bunu yapamayız.”

Şeker Bayramı

Öncelik Şeker Bayramı’nın… “Bayramlaşmak güzel bir kültür ve bu kültürü öğretmek bu davranışı yapmaya zorlayarak olamaz” diyen Suntekin yetişkinleri bir denemeye davet ediyor:

“Şeker Bayramı’nda çocukları bayramlaşma için öpmeye, sarılmaya, bedensel temasla selamlaşmaya zorlamamayı deneyebilirsiniz. Merak etmeyin ne çocuğunuz bir ‘yabani’ ne siz çocuğuna ‘terbiye’ verememiş bir bakım verensiniz. Üstelik sevgiyi, ilgiyi göstermenin tek yolu fiziksel temas değil ve terbiye etmemiz gereken asıl şey bakış açımız olabilir.”

“Çocuklarınızı istismardan korumak onun bedensel söz haklarının öncelikle sizin kabul etmeniz ve korumanızla mümkün” diyen Ceren Suntekin çocukların kendi istedikleri şekilde selamlaşmasıyla ilgili olarak şunları söylüyor:

  • Çocukların kendi arzu ettikleri şekilde selamlaşmasına alan açtığınızda çocuklar saygıyı, sınırları, ailesi tarafından sevilip kollandığını ve başkalarının da sınırları olabileceğini ve kendisininki gibi onlara da saygı duymak gerektiğini öğrenir.
  • Çocukların kendi arzu ettikleri şekilde selamlaşması için alan açtığınızda onlara güven duyup inandığınızı, bir birey olarak varlıklarını ve tercihlerini kabul ettiğinizi öğrenir.
  • Çocukların kendi arzu ettikleri şekilde selamlaşması için alan açtığınızda bedenleri hakkında kararlarının duyulduğunu öğrenir.

23 Nisan

23 Nisan’a ise dört gün kaldı.

“Etkinlikleri planlarken çocuk katılımını dikkate aldınız mı?” diye soruyor ve bazı hatırlatmalar yapıyor:

“Çocuk katılımı 23 Nisan etkinliklerine çocukların iştiraki, kaç çocuğun etkinliğe katıldığı ve katılan çocuk sayısının sosyal medya ile gösterilmesi demek değil. Çocukların katılım haklarının dikkate alındığı bir bayram kutlaması çocukların haklarını ihlal etmeden ve onları araçsallaştırmadan, bayram programının çocukların görüşlerine göre dizayn edilmesi ile mümkün.”

Söz verip de yapılamayan etkinlikler için hesap verdiniz mi?

Mesela çocukların etkinliklere hazırlanmaları için onlara destek verirken şu sorulara yanıt verebiliyor muyuz?

  • Bayramı bayram gibi kutlayacak çocuklar hangi çocuklar?
  • Etkinlikler her çocuğun erişimi için uygun mu?
  • Her yaştan, bedensel çeşitlilikten, gelişim düzeyinden ve kültürel farktan çocuk düşünüldü mü, onların fikirlerine başvuruldu mu?
  • Gerçekleştirilemeyen etkinlikler için çocuklara şeffaf ve ciddiyetle hesap verildi mi?

“Çocukları araçsallaştırmayın”

“Çocukların yetişkinleri eğlendirmediği, yetişkinlerin onları “sahne” ya da görev alma yarışına sokmadığı, sessiz, sıkılan, çekinen ve norm dışı kalan çocukların da görüldüğü, ‘başkan olarak makama oturtulma’ gibi çeşitli şovlara alet edilmedikleri, çocukların araçsallaştırılmadan eğleneceği etkinlikler ile kutlama yapmak o kadar zor olmamalı.”

Çocukların da sizi tanımasına alan açın

Suntekin şu önerilerle devam ediyor:

  • Sevgiyi ve ilgiyi göstermenin pek çok yolu var ve alternatifleri göstermek de bizim sorumluluğumuz.
  • Çocuklarla selamlaşırken onların seviyesine inebilirsiniz.
  • Eğer çekinen biriyse öncelikle kendinizi tanıtabilir ya da tanıdığı biriyseniz konuşmaya başlayarak kendi durumunuzdan ve duygularınızdan bahsedebilirsiniz:”Merhaba Deniz, seni gördüğüme çok sevindim. Uzun bir yoldan geldim. Bayramda birlikte olacağımız için çok heyecanlıyım. Sen nasılsın?”
  • Eğer sizinle iletişime geçerse ve ille de sarılmak istiyorsanız “Sana sarılabilir miyim?” diye sorabilirsiniz.
  • Çocukların da sizi izlemesine, tanımasına, alışmasına alan açmak, diyaloğu onların kontrolüne bırakmak aslında sana saygı duyuyorum ve seni kabul ediyorum demektir. Ve aslında böyle yaparak bir çocuğa ona hayatı boyunca yarayacak bir bayram hediye vermiş olursunuz.

“Çocuklar ve hepimiz için hak temelli iyi bayramlar mümkün” diyerek bitiriyor sözlerini Suntekin.