Hapisteki çocukların haklarını niye ödülmüş gibi gösteriyoruz?

Ayşegül Özbek
Facebook Twitter

Adalet Bakanlığı yayınladığı yeni yönetmelikte hapisteki çocuklara yeni “ödüller” verileceğini duyurdu. Resmi Gazete‘de yer alan habere göre Bakanlık, Hükümlü ve Tutukluların Ödüllendirilmesi Hakkında Yönetmelik’te değişikliğe gitti.

Buna göre disiplin cezası almayan veya belirtilen tutum ve davranışları gösteren çocukların ödüllendirileceği belirtildi. Çocuk hükümlülerin, kardeşiyle ceza infaz kurumu personelinin yakın nezareti olmaksızın görüşebileceği, çocuklar için düzenlenen tören, doğumgünlerinde ailelerinin de etkinliklere katılabileceği, çocuk eğitimevinde kalan hükümlüye hafta sonunda bir gün izin verilebileceği aktarılıyor.

Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST) Hapiste Çocuk tematik alan temsilcisi Avukat Cansu Şekerci, “ödüllendirmeye” ilişkin değişikliği birkaç yönden bianet’e değerlendirdi.

Bugün yapılan değişikliğin halihazırdaki uygulama alanı nedir, hapishanede niye ödül verilir ve ne zaman verilir?

Şekerci, “ödüllendirme” sistemiyle ilgili olarak şunları söyledi:

“Ödüllendirmeler, hükümlü çocuklar için getirilmiş”

“”Öncelikle bugün bu ödüllerin uygulama alanı yok. Mevzuata göre tutuklu çocuklar, kapalı çocuk hapishanelerinde, hükümlü çocuklar çocuk eğitimevlerinde tutulur. Bu kurumlar yapı ve uygulama olarak birbirlerinden çok farklıdır. Tutuklu çocuklar, bırakalım özel izni, normal şartlarda aileleriyle haftada bir kez 10 dakika telefon görüşmesi ve bugün yapılan diğer bir yönetmelik değişikliğiyle birlikte artık haftada bir açık görüş yapabiliyor. Şu an haftada 20 dakika telefon görüşmesi ve iki haftada bir kapalı görüş uygulaması devam ediyor.

“Bu yönetmelikteki ödüllendirmeler, neredeyse tamamen hükümlü çocuklar için getirilmiştir. Hafta sonu izni, gençlik kamplarına katılma, özel izne ayrılmayan çocukların kurum dışında vakit geçirebilmesi düzenlemeleri doğrudan çocuk eğitimevlerinde uygulama bulabilecek ödüllerdir. Peki bu ödüllerin niye uygulama alanı yok? Çünkü bu çocuklar, koronavirüs tedbirleri dolayısıyla açık hapishanelerdeki yetişkin mahpuslar gibi geçici olarak tahliye edilmiştir.”

“Tutuklu çocuklar için ödüllerin uygulama alanı yok”

Tutuklu çocuklarla ilgili olarak ise şunları söylüyor avukat Şekerci:

“Yönetmelikte yer alan ve tutuklu çocuklar için uygulanabileceğini düşündüğümüz ödüller ise aileyle kurumda ya da eklentilerinde 24 saate varan nezaretsiz görüşmeler yapabilmesi ve -yönetmeliğin yorumlanmasına göre belki- aile ve arkadaşlarla kutlama yapabilmesi.

“Peki, bu çocuklar için bu ödüllerin halihazırda uygulama alanı var mı? Hayır, bu da yok ve hatta salgın tedbirleri kapsamında Mart 2020’den beri mahpusların açık görüş hakkı bile yok. Bu çocuklar, eğer gelen bir ziyaretçisi varsa iki haftada bir defa kapalı görüş yapabiliyorlar, on yedi ayı aşkın süredir ortak etkinliklere çıkmıyorlar ve tüm günlerini koğuşta geçiriyorlar. Ödüllendirme üzerine yapılmış olan bu çalışma bir yana, halihazırdaki hak ihlallerinin giderilmesi yönündeki çalışmaların eksikliğine buradan dikkat çekmek isterim.”

“Çocuk haklarından tamamen uzak”

Peki, hapishanede niye ödül verilir? Şekerci yönetmelikte yer alan ödüllendirmenin amacını şöyle anlatıyor:

“Yönetmelikte ödüllendirmenin amacının ‘kişilerin yeniden sosyalleşmesini sağlamak suretiyle insan haklarına saygılı, hukuki ve toplumsal kurallara bağlı bireyler olmalarını teşvik etmek’ olduğu yazar. Halbuki ödüller değil, onarıcı adalet sisteminin kendisi yeniden sosyalleştirmek ve insan haklarına bağlı bireyler olmayı teşvik etmek amacını taşımalıdır. Bir çocuğun hapis cezasına çarptırılması, ailesiyle sağlıklı bağlar kurmasını engellerken aslında sahip olması gereken bu temel hakkın bir ödül diye sunulması, çocuk haklarından ve onarıcı adaletten tamamen uzak, aykırı bir anlayıştır.”

Ödüllendirilme şartlara bağlanıyor

Bir mahpusun ödüllendirilmesinin şartlara bağlandığını hatırlatan CİSST Hapiste Çocuk tematik alan temsilcisi Avukat Cansu Şekerci, bu şartları sıralıyor ve devam ediyor:

“Tutum ve davranışlarıyla iyi örnek olması, iyileştirme, iş, eğitim ve öğretim, sosyal, kültürel, sportif faaliyetlere etkin katılması, kişisel ve ortak alanlarını temiz tutması, kurum iç hizmetlerini yerine getirmesi, bağımlıysa bu bağımlılıklardan kurtulmak için ilgili programlara katılması, kurum asayiş ve düzenini tehlikeye düşürecek bir eylemin ortaya çıkarılmasına katkı sunması ve yine bugünkü değişiklikle birlikte düzenli olarak kütüphaneden yararlanarak kişisel gelişimi için çaba göstermesi gibi şartlardan birini ya da birkaçını yerine getirmesi aranır ve tabi disiplin cezası almamış/aldığı disiplin cezasının kaldırılmış olması gerekir.

Disiplin cezası: Geniş yaptırımlar

“Disiplin cezası dediğimizde uygulamada idareye geniş alanlar tanıyan, ikincil cezalandırmalara sebep olan geniş yaptırımlardan bahsediyoruz. Örneğin bir çocuk için yatma ve kalkma zamanına uymamak bir disiplin cezasıdır, kişisel temizliğine dikkat etmemesi yine bir disiplin cezasıdır. Bu çok geniş skala devam eder ve eylemler ağırlaşırken disiplin cezaları da ağırlaşır.

“Söylemek istediğim; bir çocuğun ailesini hapishanenin bir odasında 24 saat görebilecek olması, mevzuata göre öz bakımını yerine getirmesi, eğitimine devam etme motivasyonunu taşıması gibi aslında desteklenmesi gereken temellere bağlanmıştır. Hâlbuki hapishaneler, yarattığı sınırlılıklar ve tecritin sonucu olarak çocuklar üzerinde tam aksi sonuçlara neden olmaktadır. Adalet sistemi ise desteklemesi gereken bu temelleri, ödül-ceza sistemi içerisinde kurgulamıştır.

“Görünüşte çocuklar için var olan hakları genişleten bu ödüller, bugün bize şu soruyu sordurmalı: Bu çocukların bu hakları adalet sistemi içerisinde neyi önlemek ya da iyileştirmek için ellerinden alındı ve niye bu hakları bir ödülmüş gibi gösteriyoruz?”